fit in

- Ayrıca bakınız:
- - fishnet
  - fishwife
  - fishy
  - fission
  - fissure
  - fist
  - fistfight
  - fistful
  - fisticuffs
  - fit
  - fit in
  - fitful
  - fitfully
  - fitness
  - fitted
  - fitter
  - fitting
  - fittingly
  - five
  - five hundred
  - fiver
- Son aramalar:
- Tümünü Görüntüle

ⓘ Bir veya daha fazla forum başlığı aradığınız terim ile tam eşleşiyor

WordReference
Definition
Synonyms
English Collocations
English Usage

Bu sayfada: fit in, fit

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
fit in vi phrasal	(belong) (arkadaş çevresinde, vb.)	kendini rahat hissetmek f.
		ait olmak f.
	With that attitude, he'll never fit in here.
fit [sth/sb] in vtr phrasal sep	(make room for)	yer açmak f.
	I think we can fit one more in at this table.
fit in with [sb/sth] vi phrasal + prep	(be easily assimilated)	uymak, uygun olmak f.
	His lifestyle doesn't fit in with the group.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
fit [sb]⇒ vtr	(clothing: be correct size for [sb]) (giysi)	uymak f.
	(giysi, vb./mecazlı)	oturmak f.
	Does this shirt fit you, or is it too big?
	Gömlek uydu mu, yoksa büyük mü geldi?
	Bu pantolon üzerime iyi oturmadı.
fit⇒ vi	(clothing: be correct size) (giysi, ayakkabı)	uymak f.
	My shoes don't fit any more.
fit vi	(have correct dimensions)	uymak f.
	The part won't fit because it's the wrong size.
fit in [sth], fit into [sth] vi + prep	(have correct dimensions) (bir yere)	sığmak geçişsiz f.
	That table does not fit in the small room.
fit adj	([sb]: in good shape)	sağlıklı, formda, zinde s.
		turp gibi s.
	She goes to the gym every day and is very fit.
	Her gün spor salonuna gidip idman yaptığı için vücudu çok zinde.
	Ahmet turp gibi bir adam, sağlığına ve spor yapmaya her zaman özen gösterir.
fit for [sth] adj	(competent) (işe, vb.)	uygun s.
	He's not fit for the job.
fit to do [sth] adj	(competent)	yetkin s.
		yetenekli s.
	Amy wants to prove to her boss that she is fit to take on more responsibility.
fit for [sb] adj + prep	(suitable) (birisine)	uygun, yaraşır s.
	This meal is fit for a king.
fit for [sth] adj + prep	(suitable) (bir şeye)	uygun, münasip s.
	The meat is fit for use as animal food.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
fit adj	(opportune)	yerinde s.
		vaktinde, vakitli s.
		uygun, müsait s.
	This is no fit time to ask such questions.
fit adj	UK, slang (attractive)	çekici s.
		alımlı s.
		havalı s.
	Keira is so fit; I'm going to ask her out.
fit for [sth] adj + prep	(ready)	layık s.
		hazır s.
	These old boots are fit for the rubbish bin.
fit n	(acute attack)	kriz, atak i.
	He suffers from fits, periodically.
fit n	(spell, onset) (hastalık, öksürük, vb.)	nöbet i.
	She had a bad fit of coughing.
fit n	(how well [sth] fits)	duruş, oturuş i.
	I don't like the fit of that dress.
	Bu elbisenin duruşunu beğenmedim.
fit n	([sth] that fits)	uymak f.
		oturmak f.
		yakışmak f.
	That dress is a good fit.
fit n	figurative (match) (mecazlı)	uyum, uyuşum i.
	He is a good fit with this organization.
fit vi	(be proper)	uygun olmak geçişsiz f.
		yakışmak, yaraşmak geçişsiz f.
	When speaking to dignitaries, it's important that your manners fit.
fit with [sth] vi + prep	(be proper)	-e uygun olmak geçişsiz f.
	Her elegant behaviour fit perfectly with the diplomatic corps.
fit [sth]⇒ vtr	(be suitable)	uygun olmak geçişsiz f.
	(ihtiyaçları, vb.)	karşılamak geçişli f.
	Does this suitcase fit your needs?
fit [sth] vtr	(adjust) (ölçülerini, vb.)	ayarlamak geçişli f.
	We'll fit your jacket as soon as the tailor is available.
fit [sb], fit [sb] for [sth]⇒ vtr	(prepare)	hazırlamak geçişli f.
		hazır hale getirmek geçişli f.
	Experience will fit you for the job.
fit [sth]⇒ vtr	often passive (furnish)	döşemek, mobilya döşemek geçişli f.
		donatmak geçişli f.
	They're having their kitchen fitted.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Deyimsel fiiller fit \| ~~fit in~~
İngilizce		Türkçe
fit into [sth] vtr phrasal insep	figurative (be well-suited or assimilated)	uyum sağlamak f.
	When Quinn moved to a new town, she immediately fit into her new high school.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller: fit \| ~~fit in~~
İngilizce		Türkçe
fit as a fiddle, as fit as a fiddle adj	informal (physically healthy) (sağlıklı)	turp gibi, taş gibi s.
	(mecazlı)	bomba gibi s.
	Though my grandma is 94, she's as fit as a fiddle and still enjoys dancing.
fit into [sth] vi + prep	(be small enough for)	içine sığmak f.
		-e girmek f.
	I'd put on weight and could no longer fit into my uniform.
	I think that this large pitcher will still fit into the cabinet.
fit together vi + adv	(interlock)	birbirine geçmek, iç içe geçmek f.
	The pieces of a puzzle are supposed to fit together perfectly.
get fit vi + adj	informal (exercise to stay in shape)	form tutmak f.
		forma girmek f.
	Dancing is a great way to get fit.
have a fit v expr	figurative, informal (become angry, upset)	çok sinirlenmek f.
		çok kızmak, öfkelenmek f.
	(mecazlı)	küplere binmek f.
	When she sees how I smashed up her car she's going to have a fit!
keep fit vi	(do physical exercise)	formunu korumak, formda kalmak f.
	I like to keep fit by doing belly dance.
see fit to do [sth] vtr	(consider appropriate: to do [sth])	uygun görmek f.
		münasip görmek f.
	Only use as much paint as you see fit.
throw a fit v expr	informal (suffer a seizure)	nöbet geçirmek f.
		havale geçirmek f.
throw a fit, also US: pitch a fit v expr	figurative, slang (get angry)	öfkelenmek f.
		çok kızmak f.
		tepesi atmak f.
		sinirden kudurmak f.
throw a fit, also US: pitch a fit v expr	figurative, slang (child: have a tantrum)	öfke krizine girmek f.
	The child throws a fit when he doesn't like his food.
a tight fit n	(clothing: small) (giysi)	küçük gelme i.
	This dress is still a tight fit, I'm afraid.
a tight fit n	(joint: no extra space)	zor yerleşme i.
	The plumber managed to connect the pipes, but it was a tight fit.
a tight fit n	(space: cramped)	dar yer i.
		sıkış tıkış yer i.
	We can get our car into the garage, but it's a tight fit.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

'fit in' bu girdilerde da bulundu:

İngilizce tanımda:

cram - find time - harmonize - roomful - slot in - squeeze in

fit in' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

Turkish forumu ziyaret edin.
WordReference Yardım: Forumlarda kendiniz sorun.

English Only forumda 'fit in' başlıklı tartışmalar

Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"fit in" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Reklamlar

Reklamlar

Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com WORD OF THE DAY GET THE DAILY EMAIL!

Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.